HACCIN ÇEŞİTLERİ
Yapılışı Bakimindan Hac Üç Çesittir :
1. İfrad Hacci : Umresiz yapilan hac demektir. Haci adayi ihrama girerken sadece hacca niyet eder ve hac vazifelerini yerine getirir. Ifrad hacci yapanlara kurban kesmek vacib degildir.
2. Temettu Hacci : Umre ve hacci ayri ayri ihrama girerek yapmaktir. Haci adayi önce umre için ihrama girip umre vazifelerini yapar ve ihramdan çikar. Günü gelince yeniden ihrama girerek hac vazifelerini yerine getirir. Temettu haccinda kurban kesmek vacibdir.
3. Kiran Hacci : Umre ve hacci bir ihramda yapmaktir. Haci adayi ihrama girerken hem umre, hem de hacca niyet eder. Önce umreyi yapar fakat ihramdan çikmaz, sonra da hacci yapar. Kiran haccinda da kurban kesmek vacibdir.
Hacca gitmek isteyen bir kimse bu üç çesit hacdan hangisini dilerse onu yapar. Usulüne uygun olarak hangisini yaparsa hac görevini getirmis olur.
1. İfrad Hacci : Umresiz yapilan hac demektir. Haci adayi ihrama girerken sadece hacca niyet eder ve hac vazifelerini yerine getirir. Ifrad hacci yapanlara kurban kesmek vacib degildir.
2. Temettu Hacci : Umre ve hacci ayri ayri ihrama girerek yapmaktir. Haci adayi önce umre için ihrama girip umre vazifelerini yapar ve ihramdan çikar. Günü gelince yeniden ihrama girerek hac vazifelerini yerine getirir. Temettu haccinda kurban kesmek vacibdir.
3. Kiran Hacci : Umre ve hacci bir ihramda yapmaktir. Haci adayi ihrama girerken hem umre, hem de hacca niyet eder. Önce umreyi yapar fakat ihramdan çikmaz, sonra da hacci yapar. Kiran haccinda da kurban kesmek vacibdir.
Hacca gitmek isteyen bir kimse bu üç çesit hacdan hangisini dilerse onu yapar. Usulüne uygun olarak hangisini yaparsa hac görevini getirmis olur.
HACCIN YAPILIŞI
Hacca gitmek isteyen kimse, bu kutsal görev için helal kazanç temin eder. Yola çikmadan önce varsa borçlarini öder, hak sahipleri ile helallasir. Günahlarinin bagislanmasi için tevbe edip Allah’tan af diler. Kazaya kalmis ibadetleri varsa mümkün oldugu kadar kaza eder. Yola çikacagi zaman evinde iki rek’at namaz kilar. Aile fertleri, dostlari ve yakinlari ile helallasip vede ederek yola çikar. Yolculukta ve hac ibadeti esnasinda baskalarini incitecek kötü söz ve davranislardan sakinir.
Ihrama girme yeri olan « Mikat » sinirina gelmeden önce tirnaklar kesilir, gerekli vücut temizligi yapilir ve mümkünse gusledilir, degilse abdest alinir. Erkekler giydikleri bütün elbiselerini çikararak « Izar » ve « Rida » denilen iki parça örtüye sarilirlar. Ihramli olduklari sürece ayak ve baslarini açik bulundururlar. Kadinlar ihrama girerken elbiselerini çikarmazlar.
Bundan sonra « Mikat » sinirinda « Ihramin sünneti » niyetiyle iki rek’at namaz kilinir ve hacca niyet edilerek telbiye getirilir. Böylece ihrama girilmis olur. İhram devam ettigi sürece ihramliya yasak olan seylerden sakinmak gerekir.
Mekke’ye varilinca gusul yapilir veya abdest alinir. Sonra haremi serife gidilerek Kabenin etrafinda kudüm tavafi yapilir ve ardindan iki rek’at tavaf namazi kilindiktan sonra Safa ile Merve arasinda usulüne uygun olarak sa’y yapilir. Haci adayi bundan sonra ihramli olarak Mekke’de kalir. Burada kaldigi süre içinde mümkünse namazlari Harem-i Serif’te kilmak, firsat buldukça nafile tavaf etmek çok sevablidir.
Terviye günü, yani Arefe’den bir gün önce Arafata çikilir. Arefe günü günes batincaya kadar Arafat’ta kalinir. Ibadet ve dua ile vakitler degerlendirilir… Burada ögle ile ikindi namazlari cemaatle ögle vaktinde birlikte kilinir. Buna « Cem’i Takdim » denilir. Ögleden sonra vakfe yapilir. Günes battiktan sonra aksam namazi kilinmadan « Müzdelife » ye hareket edilir. Müzdelifede aksam ve yatsi namazlari cemaatle yatsi vaktinde birlikte kilinir. Buna « Cem-i Tehir » denilir. Geceyi Müzdelifede geçiren haci adaylari seytan taslamak için kullanilacak taslari burada toplar.
Bayram sabahi, sabah namazi erken kilinarak, « Müzdelife Vakfesi » yapilir. Hava aydinlandiktan sonra Mina‘ya hareket edilir.
Bayramin Birinci Günü Minada Sirasiyla :
* Akabe Cemresine yedi tas atilir.
* Saçlar tras edilerek ihramdan çikilir. (Ifrad hacci yapanlara kurban kesmek vacib olmadigindan, bunlar Akabe Cemresine tas attiktan sonra tras olup ihramdan çikarlar. Temettü veya Kiran hacci yapanlar Akabe Cemresi’ne tas atip kurban kestikten sonra tras olur ve ihramdan çikarlar).
* Vakit ve imkan bulunursa ayni gün Mekke’ye gidilerek farz olan ziyaret tavafi yapilir.
Bayramin Ikinci Günü Sirasiyla : küçük, orta ve akabe cemrelerine yediser tas atilir. Bayramin birinci günü ziyaret tavafini yapamayanlar ikinci günde yaparlar.
Bayramin Üçüncü Günü : Yine Küçük, orta ve akabe cemrelerine yediser tas atilir. Ayni gün Mina’dan Mekke’ye dönülünce veda tavafi yapilarak hac vazifesi tamamlanmis olur.
Uygulamasini anlattigimiz İfrad haccıdır. Temettü ve Kiran haclarinin yapilisinda bazi farkliliklar vardir.
Temettü Haccı : Temettü hacci yapacak olan kimse Mikat sinirinda umre için ihrama girer. Mekke’ye gelince usulüne uygun olarak umreyi yaptiktan sonra tras olur ve ihramdan çikar. Terviye gününe kadar. (Yani Arefe gününden bir gün önce) Mekke’de ihramsiz olarak bekler. Terviye günü Mekke’de hac için yeniden ihrama girer ve yukarida anlatildigi gibi hac vazifelerini yapar.
Ancak ifrad haccindan farkli olarak :
1. Bayramin birinci günü Cemre Akabesine tas attiktan sonra kurban keser, ondan sonra tras olur ve ihramdan çikar.
2. Ziyaret tavafindan sonra haccin sa’yin yapar.
Kiran Haccı : Kiran hacci yapacak olan mikat sinirinda hem hac, hem de umreye ikisine birden niye ederek her ikisi için de bir ihrama girer. Mekke’ye varinca önce umre yapar, umreyi tamamladiktan sonra haccin kudüm tavafini, pesinden de haccin sa’yini yapar. Fakat ihramdan çikmaz. Ihramli olarak bekleyip terviye günü gelince Arafat’a çikarak tarif edildigi gibi hac vazifelerini yerine getirir. Kiran haccinda da ifrad haccindan farkli olarak : Bayramin birinci günü Cemre Akabesine tas attiktan sonra kurban keser, ondan sonra tras olur ve ihramdan çikar.
Ihrama girme yeri olan « Mikat » sinirina gelmeden önce tirnaklar kesilir, gerekli vücut temizligi yapilir ve mümkünse gusledilir, degilse abdest alinir. Erkekler giydikleri bütün elbiselerini çikararak « Izar » ve « Rida » denilen iki parça örtüye sarilirlar. Ihramli olduklari sürece ayak ve baslarini açik bulundururlar. Kadinlar ihrama girerken elbiselerini çikarmazlar.
Bundan sonra « Mikat » sinirinda « Ihramin sünneti » niyetiyle iki rek’at namaz kilinir ve hacca niyet edilerek telbiye getirilir. Böylece ihrama girilmis olur. İhram devam ettigi sürece ihramliya yasak olan seylerden sakinmak gerekir.
Mekke’ye varilinca gusul yapilir veya abdest alinir. Sonra haremi serife gidilerek Kabenin etrafinda kudüm tavafi yapilir ve ardindan iki rek’at tavaf namazi kilindiktan sonra Safa ile Merve arasinda usulüne uygun olarak sa’y yapilir. Haci adayi bundan sonra ihramli olarak Mekke’de kalir. Burada kaldigi süre içinde mümkünse namazlari Harem-i Serif’te kilmak, firsat buldukça nafile tavaf etmek çok sevablidir.
Terviye günü, yani Arefe’den bir gün önce Arafata çikilir. Arefe günü günes batincaya kadar Arafat’ta kalinir. Ibadet ve dua ile vakitler degerlendirilir… Burada ögle ile ikindi namazlari cemaatle ögle vaktinde birlikte kilinir. Buna « Cem’i Takdim » denilir. Ögleden sonra vakfe yapilir. Günes battiktan sonra aksam namazi kilinmadan « Müzdelife » ye hareket edilir. Müzdelifede aksam ve yatsi namazlari cemaatle yatsi vaktinde birlikte kilinir. Buna « Cem-i Tehir » denilir. Geceyi Müzdelifede geçiren haci adaylari seytan taslamak için kullanilacak taslari burada toplar.
Bayram sabahi, sabah namazi erken kilinarak, « Müzdelife Vakfesi » yapilir. Hava aydinlandiktan sonra Mina‘ya hareket edilir.
Bayramin Birinci Günü Minada Sirasiyla :
* Akabe Cemresine yedi tas atilir.
* Saçlar tras edilerek ihramdan çikilir. (Ifrad hacci yapanlara kurban kesmek vacib olmadigindan, bunlar Akabe Cemresine tas attiktan sonra tras olup ihramdan çikarlar. Temettü veya Kiran hacci yapanlar Akabe Cemresi’ne tas atip kurban kestikten sonra tras olur ve ihramdan çikarlar).
* Vakit ve imkan bulunursa ayni gün Mekke’ye gidilerek farz olan ziyaret tavafi yapilir.
Bayramin Ikinci Günü Sirasiyla : küçük, orta ve akabe cemrelerine yediser tas atilir. Bayramin birinci günü ziyaret tavafini yapamayanlar ikinci günde yaparlar.
Bayramin Üçüncü Günü : Yine Küçük, orta ve akabe cemrelerine yediser tas atilir. Ayni gün Mina’dan Mekke’ye dönülünce veda tavafi yapilarak hac vazifesi tamamlanmis olur.
Uygulamasini anlattigimiz İfrad haccıdır. Temettü ve Kiran haclarinin yapilisinda bazi farkliliklar vardir.
Temettü Haccı : Temettü hacci yapacak olan kimse Mikat sinirinda umre için ihrama girer. Mekke’ye gelince usulüne uygun olarak umreyi yaptiktan sonra tras olur ve ihramdan çikar. Terviye gününe kadar. (Yani Arefe gününden bir gün önce) Mekke’de ihramsiz olarak bekler. Terviye günü Mekke’de hac için yeniden ihrama girer ve yukarida anlatildigi gibi hac vazifelerini yapar.
Ancak ifrad haccindan farkli olarak :
1. Bayramin birinci günü Cemre Akabesine tas attiktan sonra kurban keser, ondan sonra tras olur ve ihramdan çikar.
2. Ziyaret tavafindan sonra haccin sa’yin yapar.
Kiran Haccı : Kiran hacci yapacak olan mikat sinirinda hem hac, hem de umreye ikisine birden niye ederek her ikisi için de bir ihrama girer. Mekke’ye varinca önce umre yapar, umreyi tamamladiktan sonra haccin kudüm tavafini, pesinden de haccin sa’yini yapar. Fakat ihramdan çikmaz. Ihramli olarak bekleyip terviye günü gelince Arafat’a çikarak tarif edildigi gibi hac vazifelerini yerine getirir. Kiran haccinda da ifrad haccindan farkli olarak : Bayramin birinci günü Cemre Akabesine tas attiktan sonra kurban keser, ondan sonra tras olur ve ihramdan çikar.
HACCIN FARZLARI
Hanefîler'e göre haccın ihram, Arafat vakfesi ve ziyaret tavafı olmak üzere üç farzı vardır. Hac bu farzların sıraya uyularak yerine getirilmesiyle eda edilmiş olur. Bu farzlardan ihram şart, diğer ikisi ise rükündür. Buna göre Arafat vakfesinin vaktini geçiren kimse o yıl hac yapma imkânını kaybeder, daha sonra yarım bıraktığı haccını kazâ eder.
Mâlikîler'e göre bu üç farz yanında sa`y de farzdır ve dördü birden haccın rükünlerini oluşturur. Şâfiîler ise, bunlara saçları kısaltmayı veya tıraş etmeyi (halk veya taksîr) ilâve ederek rükün sayısını beşe çıkarmışlar ve bu rükünler yerine getirilirken bir kısmında (ilk üçünde) sıraya riayet etmenin de farz (rükün veya şart) olduğunu söylemişlerdir. Rükünlerin tamamı, usulüne göre yapılmadıkça, ceza ve kefâret ödemekle hac sahih olmaz. Eksik kalan rüknün tamamlanması veya haccın kazâsı gerekir.
Haccın geçerlilik şartlarından birisi ve başta geleni olan ihram konusu yukarıda anlatıldı. Buradan itibaren Hanefî mezhebinde haccın iki rüknü olan Arafat vakfesi ve ziyaret tavafı anlatılacaktır. Bu iki rükün, özel olarak kendilerinin, genel olarak diğer törenlerin ifa zamanına ve mekânına ilişkin olan ve haccın ihram dışındaki diğer iki sıhhat şartı olan "özel vakit" ve "özel mekân" şartlarıyla birlikte izah edilecektir. Sa`y ve saçların kısaltılması veya tıraş edilmesi, Hanefîler'e göre farz değil vâcip olduğu için burada değil, ileride "Haccın Vâcipleri" bahsinde incelenecektir.
A) ARAFAT VAKFESİ
Arafat, Mekke'nin yaklaşık 25 km. güneydoğusunda Harem sınırları dışında bir bölgedir. Vakfe ise bir yerde bir süre durmak veya beklemek demektir. Arafat vakfesi önemli ve titizlik gerektiren bir rükündür. Çünkü süre-si içinde Arafat'ta bulunamayanlar o sene hacca yetişememiş olurlar. Arafat vakfesi dışında vaktinde yapılamayan diğer menâsik ise, daha sonra kazâ edilerek veya fidye ödenerek telâfi edilebilir. Hz. Peygamber'in "Hac, Arafat'tan ibarettir" (Tirmizî, "Tefsîr", 3; Ebû Dâvûd, "Menâsik", 57) sözü Arafat vakfesinin önemini belirtmesi yanında, ayrıca, bu vakfeyi kaçırmamak için titizlik gösterilmesi gerektiğini de anlatmaktadır.
a) Vakfenin Geçerli Olmasının Şartları
Vakfenin geçerli (sahih) olabilmesinin iki şartı vardır. 1. Hac için ihramlı olmak, 2. Vakfeyi özel (belirli) yer ve zamanda yapmak. İhram konusu yukarıda anlatıldığı için burada sadece ikinci şart olan "vakfenin belirli yer ve zamanda yapılması" şartı açıklanacaktır.
1. Vakfenin Yeri. Vakfenin yeri, Arafat bölgesidir. Arafat bölgesinin Mekke tarafındaki sınırı, "Urene vadisi"dir. Urene vadisi dışında Arafat bölgesinin her yerinde vakfe yapılabilir. Bu vadi Arafat bölgesinden değildir. Burada bulunan "Nemîre Mescidi"nin kıble (kuzeybatı) tarafından bir kısmı da vakfe yerinin dışında kalmaktadır.
2. Vakfenin Zamanı. Zilhiccenin 9. arefe günü zeval vaktinden yani güneşin tepe meridyeni üzerine geliş vaktinden bayramın ilk günü "fecr-i sâdık" denilen tan yerinin ağarmaya başladığı zamana kadar geçen süredir. Bu konuda mezhepler arasında görüş ayrılığı yoktur. Sadece Hanbelîler'e göre vaktin ilk anı, arefe günü fecr-i sâdık ile başlar. Vakfenin sahih olması için niyet, akıl ve ilim (Arafat'ta bulunduğunu ve vakfe yaptığını bilmek) şart olmadığından, belirtilen süre içinde ister şuurlu, ister şuursuz, ister uykuda, ister uyanık, ister abdestli, ister abdestsiz her ne halde olursa olsun, bir an Arafat sınırları içinde bulunan, hatta oradan geçen kimse vakfeyi yapmış olur.
Hanefîler'e göre arefe günü gündüz Arafat'ta bulunanların, mazeretsiz olarak güneş batmadan önce Arafat'tan ayrılmamaları vâciptir. Mazeretsiz olarak ayrılan kimse, henüz güneş batmadan bu bölgeye tekrar dönerse, bir şey gerekmez; aksi halde ceza (dem) gerekir. Fakat gündüz Arafat'ta bulunmayıp güneş battıktan sonra gelenlere bir ceza gerekmez. Şâfiîler'e göre, güneş batmadan ayrılanlara da ceza gerekmez. Mâlikî mezhebinde ise, gecenin bir cüzünde Arafat'ta bulunmak vakfenin sıhhat şartıdır. Güneş batmadan Arafat'tan ayrılıp bir daha dönmeyen kişinin haccı bâtıl olur. Gündüzün çok az da olsa bir kısmında Arafat'ta bulunmak Mâlikîler'e göre vâciptir. Süresi içinde kısa da olsa bir müddet Arafat'ta bulunamayanlar hacca yetişememiş olurlar. Daha sonraki senelerde yeniden haccetmeleri gerekir.
b) Arafat Vakfesinin Sünnetleri
1. Zilhiccenin 8. terviye gününü arefe gününe bağlayan geceyi Mina'da geçirip, arefe günü sabahı güneş doğduktan sonra Arafat'a hareket etmek.
2. Zeval vaktinden önce Arafat bölgesinde bulunmak ve mümkünse vakfe için gusletmek.
3. Zeval vaktinden sonra öğle namazından önce Nemîre Mescidi'nde hutbe okunması.
4. Öğle ve ikindi namazlarını cem`-i takdîm ile kılmak.
5. Vakfe esnasında abdestli ve kıbleye yönelik bulunmak.
6. Vakfeyi cem`-i takdîm ile kılınan namazdan sonra yapmak.
Vakfe esnasında ayakta durmak oturmaktan, binek üzerinde bulunmak ayakta durmaktan daha faziletlidir.
7. Mümkün olduğu kadar vakfeyi Cebelirahme denilen tepenin yakınında yapmak.
8. Oruçlu olmamak.
9. Gün boyunca telbiye, zikir, tesbih, dua ve istiğfar gibi ibadetleri çokça yapmak. Kendisi, anne ve babası, çocukları ve bütün müslümanlar için dua ve istiğfarda bulunmak.
Cem`-i takdîm: Arefe günü Arafat'ta öğle ve ikindi namazlarının öğle vakti içinde birleştirilerek birlikte kılınması sünnettir. Buna cem`-i takdîm denir.
Ebû Hanîfe'ye göre bu namazların cem`-i takdîm ile kılınabilmesi için; a) Arefe günü hac için ihramlı olarak Arafat'ta bulunmak, b) Mescid-i Nemîre'de cemâat-i kübrâ ile kılmak gerekir. Aksi halde her namaz kendi vaktinde kılınır. Diğer üç mezhep ile Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed'e göre, arefe günü hac için ihramlı olanların Arafat'ta öğle ve ikindi namazlarını, ister Nemîre Mescidi'nde ister çadırlarda, ister cemaatle, ister münferit olarak cem`-i takdîm ile kılmaları sünnettir.
Bu namazlar cem`-i takdîm ile kılınırken ezan okununca önce öğle namazının ilk sünneti kılınır. Sonra ikamet yapılarak öğlenin farzı kılınır. Tekrar ikamet yapılır ve ikindinin farzı kılınır. İkindi namazı için ayrıca ezan okunmaz ve iki farz arasındaki sünnetler kılınmaz. Her iki farzdan sonra telbiye ve teşrik tekbirleri okunur.
B) ZİYARET TAVAFl
Tavaf, "bir şeyin etrafında dolaşmak, dönmek" gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise tavaf, Hacerülesved'in bulunduğu köşeden veya hizasından başlayıp, Kâbe'nin etrafında yedi defa dönmektir. Her bir devire "şavt" denir. Yedi şavt bir tavaf olur. Ziyaret tavafı farz olup haccın iki rüknünden biridir. "İfâda tavafı" da denilen bu tavaf yapılmadıkça hac tamam olmaz. Ancak, Arafat vakfesini yaptıktan sonra vefat eden kişi haccının tamamlanmasını vasiyet etmişse, bir "bedene" (sığır veya deve kurbanı) kesilmekle haccı tamamlanır.
a) Tavafın Sahih Olmasının Şartları
1. Tavafın Vaktinde Yapılması
Tavafın hangi vakitten itibaren yapılacağı yani başlangıç vakti önemlidir. Son vakti için bir sınır yoktur, ömrün sonuna kadar herhangi bir vakitte yapılması yeterlidir.
Hanefî ve Mâlikîler'e göre ziyaret tavafının vakti bayramın ilk günü fecr-i sâdıktan itibaren başlar. Şâfiî ve Hanbelîler'e göre ise ziyaret tavafının vakti, arefe günü gece yarısından itibaren başlar. Ziyaret tavafı ilk vaktinden sonra her zaman yapılabilirse de Ebû Hanîfe'ye göre bu tavafın kurban kesme günlerinde, yani bayramın üçüncü günü güneş batıncaya kadar; Mâlikîler'e göre ise zilhiccenin sonuna kadar yapılması vâciptir. Mazeretsiz olarak daha sonraya bırakılırsa ceza (dem) gerekir.
Şâfiî ve Hanbelîler ile Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed'e göre ise, ziyaret tavafının bayramın ilk üç gününde yapılması vâcip değil, sünnettir. Mazeretsiz olarak daha sonra yapılması mekruh ise de ceza gerekmez.
Tavafın, bayramın ilk günü yapılması ise daha faziletlidir.
2. Niyet
Niyet, yapılmak istenen bir şeyin bilinmesi ve kalben belirlenmesidir. Ayrıca dille söylenmesi müstehaptır. Tavaf niyeti olmaksızın Kâbe'nin etrafında dolaşmak tavaf sayılmaz. Ancak niyette tavafın türünü yani bu yapılan tavafın kudüm tavafı mı, ziyaret tavafı mı yoksa umre tavafı mı olduğunu tayin etmek gerekmez; mutlak tavafa niyet yeterlidir.
3. Tavafın Mescid-i Haram'ın İçinde, Kâbe'nin Etrafında Yapılması
Kâbe'nin etrafında tavaf yapılan yere "metâf" (tavaf alanı) denir. Tavaf sadece burada yapılmaz. Mescid-i Harâm'ın içinde olmak şartıyla, daha geniş devir yapılarak metâfın dışından, hatta mescidin üst katlarından Kâbe'nin çevresi dolaşılabilir. Fakat Harem-i şerif'in dışından dolaşmak tavaf sayılmaz. Çünkü bu, Kâbe'yi değil, mescidi tavaf olur.
4. Şavtların Çoğunu Yapmış Olmak
Hanefîler'e göre, şavtların çoğunu yani en az dördünü yapmış olmak tavafın geçerlilik şartı olup son üç şavt yapılmayacak olursa, tavaf sahih olur, fakat farz ve vâcip tavaflarda eksik kalan her şavt için ceza gerekir. Diğer üç mezhepte ise, yedi şavtın hepsi rükün olup bütün şavtlar yapılmadığı takdirde tavaf sahih olmaz.
b) Tavafın Vâcipleri
1. Abdestli olmak. Tavaf esnasında abdest bozulursa, abdest alındıktan sonra eksik kalan şavtlar tamamlanabilir.
2. Setr-i avret, yani avret sayılan yerlerin örtülü olması. Setr-i avret, her zaman farzdır. Tavafta vâcip olmasının anlamı, ihlâlinden dolayı ceza gerekmesidir. Avret sayılan uzuvların dörtte biri veya daha çoğu açılırsa ceza gerekir; daha azında ceza gerekmez.
3. Teyâmün, yani Kâbe'yi sol tarafına alıp kendisi Kâbe'nin sağında olacak şekilde yürümek.
4. Tavafa Hacerülesved veya hizasından başlamak.
5. Tavafı, hatîmin dışından dolaşarak yapmak. Çünkü hatîm denilen kısım Kâbe'den sayılır. Hatîmin dışından dolaşmadan yapılan şavtlar iade edilmediği veya hiç değilse eksik kalan kısım hatîmin çevresi dolaşılarak ikmal edilmediği takdirde ceza gerekir.
6. Farz ve vâcip tavafları yedi şavta tamamlamak.
7. Gücü yetenler tavafı yürüyerek yapmak. Yaşlılık, hastalık veya sakatlık sebebiyle yürüyerek tavaf edemeyenler arabaya veya tahtırevana binerek tavaf ederler.
8. Tavaf namazı kılmak. İster farz, ister vâcip, isterse nâfile olsun, her tavaftan sonra iki rek`at tavaf namazı kılmak vâciptir. Kerâhet vakti değilse, tavafın hemen peşinden hiç ara vermeden bu namazı kılmak müstehaptır. Daha sonra kılınsa da eda edilmiş olur. Çünkü bu namaz, haccın veya tavafın vâciplerinden değil, vitir namazı gibi müstakil bir vâciptir. Bu sebeple terki hac cinayeti sayılmaz ve bir ceza gerekmez.
Arada tavaf namazını kılmadan peş peşe tavaf yapmak ise mekruhtur.
Tavaf namazını "makam-ı İbrâhim"in arkasında kılmak müstehaptır. Orada yer bulunmazsa, mescidin içinde uygun olan başka bir yerde kılınır. Harem bölgesi dışında kılmak ise mekruhtur. İhram namazında olduğu gibi, bu namazın da ilk rek`atında Kâfirûn, ikinci rek`atında İhlâs sûrelerinin okunması müstehaptır. Tavaf için kerâhet vakti yoktur. Ancak, Hanefîler'e göre, tavaf namazı farz ve vâcip namazların kılınması mekruh olan üç vakit dışında, sabah ve ikindi namazlarının farzları eda edildikten sonra da kılınmaz. Şâfiî mezhebinde ise kerâhet vaktinde tamamlanan tavafla ilgili tavaf namazı o anda kılınabilir.
Yukarıda sayılanlardan ilk altısı sadece Hanefîler'e göre vâciptir. Diğer üç mezhepte bunlar tavafın sıhhat şartı olduğundan, herhangi birinin eksik kalması halinde tavaf sahih olmaz ve iade edilmesi gerekir. Son ikisi yani tavaf namazı ve tavafın yürüyerek yapılması, Hanefî ve Mâlikîler'e göre vâcip, Şâfiî ve Hanbelîler'e göre ise sünnettir.
Tavafın vâciplerinden biri mazeretsiz terkedilirse ceza gerekir, fakat tavaf sahih olur. Tavaf yeniden yapılırsa ceza düşer.
c) Tavafın Sünnetleri
1. Necâsetten tahâret. Bedende, ihramda veya elbisede namaza engel pislik bulunmaması.
2. Tavafa başlarken, Hacerülesved'e veya hizasına, Rüknülyemânî yönünden gelmek.
3. Tavafa başlarken ve her şavtın sonunda Hacerülesved'i istilâm etmek.
İstilâm, Hacerülesved'i selâmlamak demektir. İstilâm için Hacerülesved'e dönülüp namaza durur gibi eller kulaklar hizasına kaldırılıp "Bismillâhi Allahüekber" denilerek üzerine konur ve eller arasından Hacerülesved öpülür. İzdiham sebebiyle Hacerülesved'e yaklaşılamadığı durumlarda, başkalarına rahatsızlık vermemek için uzaktan avuçların içi Kâbe'ye çevrilerek eller kulaklar hizasına kadar kaldırılıp "Bismillâhi Allahüekber" denilerek, karşıdan işaretle selâmlanır ve sağ elin içi öpülür. Hacerülesved uzaktan istilâm edilirken karşısında durulup beklenmez, yürümeye devam edilir.
Tavafın her şavtında Rüknülyemânî'nin de istilâm edilmesi müstehaptır.
4. Ardından sa`y yapılacak tavafların ilk üç şavtında erkeklerin remel yapması. Remel, tavafta kısa adımlarla koşarak ve omuzları silkerek çalımlı ve çabuk yürümektir. Remel sadece sonunda sa`y yapılacak tavaflarda yapılır. Kadınlar remel yapmazlar.
5. Remel yapılması gereken tavaflarda erkeklerin ıztıbâ` yapması.
lztıbâ`, ridânın yani ihramın vücudun belden yukarısını örten parçasının bir ucunu sağ kolun altından geçirip, sol omuz üzerine atarak sağ kolu ve omuzu ridânın dışında bırakmaktır. Remel yapılması gereken tavafların bütün şavtlarında ıztıbâ` sünnettir. Tavaf bitince omuz örtülür, tavaf namazı omuz örtülmüş olarak kılınır. Remel yapılan tavaflar dışında, başka zamanlarda ıztıbâ` mekruhtur.
6. Muvâlât yani tavafın bütün şavtlarını ara vermeden peş peşe yapmak.
Tavaf esnasında farz namaz için ikamet yapılması veya abdestin bozulması gibi, tavafa devam etmeyi engelleyen bir durum ortaya çıkarsa, tavaf olduğu yerde bırakılır, kalan kısmı sonra tamamlanır.
7. Erkeklerin mümkün olduğu kadar Kâbe'ye yakın; kadınların ise erkekler arasına karışıp sıkışmayacak bir uzaklıktan tavaf etmeleri.
Tavafın sünnetlerinin mazeretsiz terki mekruhtur. Sünnetlerin terkedilmesi durumunda maddî bir ceza gerekmez.
d) Tavafın Yapılışı
Hangi tavaf yapılacaksa ona niyet edilerek, Rüknülyemânî cihetinden Hacerülesved hizasına gelinir. Tekbir ve tehlîl getirilerek Hacerülesved öpüldükten veya karşıdan selâmlandıktan (istilâm) sonra, dua okuyarak tavafa başlanır.
Hatîmin dışından dolaşılarak ve her şavtta hizalarına gelindikçe Rüknülyemânî ve Hacerülesved istilâm edilerek yedi şavt tamamlanır. Rüknülırâký ve Rüknüşşâmî'de istilâm yoktur. Tavaf tamamlanınca mümkünse makam-ı İbrâhim'in arkasında, orada yer yoksa uygun bir yerde tavaf namazı kılınıp dua edilir.
e) Tavaf Çeşitleri
Ziyaret tavafından başka, hacla ilgili olan ve olmayan farz, vâcip, sünnet ve nâfile başka tavaflar da vardır. Ancak hepsinin sıhhat şartları, vâcipleri, sünnetleri ve yapılış şekli aynıdır.
Hacla ilgili olarak "kudüm tavafı", "ziyaret tavafı" ve "vedâ tavafı" olmak üzere üç tavaf vardır. Umrede yapılan tavafa ise umre tavafı denir. Bunlar ilgili yerlerde açıklanmıştır. Hac ve umre ile ilgili olmayan diğer tavaflar ise şunlardır:
1. Nezir Tavafı. Tavaf etmeyi adayan kişinin, nezrini yerine getirmesi vâciptir. Bunun için zaman belirlenmişse, belirlenen zamanda, zaman tayini yapılmamışsa uygun bir zamanda adanmış olan tavaf yerine getirilir.
2. Tahiyyetü'l-mescid Tavafı. Bir mescide girildiğinde kılınması sünnet olan tahiyyetü'l-mescid yerine, Mescid-i Harâm'a her girildiğinde hürmeten ve mescidi selâmlamak için bir tavaf yapmak müstehaptır. Buna selâmlama tavafı anlamında tahiyyetü'l-mescid tavafı denir. Hac veya umre gereği yapılacak olan tavaf bunun yerini tutar.
3. Tatavvu Tavafı. Mekke'de bulunulan süre içinde hac ve umre ile ilgili olarak yapılan tavaflar dışında, fırsat buldukça yapılan nâfile tavaflardır. Diğer ibadetler gibi, başlanılmış olan nâfile bir tafavın bitirilmesi de vâcip olur. Uzak yerlerden gelmiş olan kimselerin nâfile tavaf yapmaları, Mescid-i Harâm'da nâfile namaz kılmalarından efdaldir. Hac mevsimi dışında Mekkeliler için de hüküm aynıdır.
Hanefîler'e göre haccın ihram, Arafat vakfesi ve ziyaret tavafı olmak üzere üç farzı vardır. Hac bu farzların sıraya uyularak yerine getirilmesiyle eda edilmiş olur. Bu farzlardan ihram şart, diğer ikisi ise rükündür. Buna göre Arafat vakfesinin vaktini geçiren kimse o yıl hac yapma imkânını kaybeder, daha sonra yarım bıraktığı haccını kazâ eder.
Mâlikîler'e göre bu üç farz yanında sa`y de farzdır ve dördü birden haccın rükünlerini oluşturur. Şâfiîler ise, bunlara saçları kısaltmayı veya tıraş etmeyi (halk veya taksîr) ilâve ederek rükün sayısını beşe çıkarmışlar ve bu rükünler yerine getirilirken bir kısmında (ilk üçünde) sıraya riayet etmenin de farz (rükün veya şart) olduğunu söylemişlerdir. Rükünlerin tamamı, usulüne göre yapılmadıkça, ceza ve kefâret ödemekle hac sahih olmaz. Eksik kalan rüknün tamamlanması veya haccın kazâsı gerekir.
Haccın geçerlilik şartlarından birisi ve başta geleni olan ihram konusu yukarıda anlatıldı. Buradan itibaren Hanefî mezhebinde haccın iki rüknü olan Arafat vakfesi ve ziyaret tavafı anlatılacaktır. Bu iki rükün, özel olarak kendilerinin, genel olarak diğer törenlerin ifa zamanına ve mekânına ilişkin olan ve haccın ihram dışındaki diğer iki sıhhat şartı olan "özel vakit" ve "özel mekân" şartlarıyla birlikte izah edilecektir. Sa`y ve saçların kısaltılması veya tıraş edilmesi, Hanefîler'e göre farz değil vâcip olduğu için burada değil, ileride "Haccın Vâcipleri" bahsinde incelenecektir.
A) ARAFAT VAKFESİ
Arafat, Mekke'nin yaklaşık 25 km. güneydoğusunda Harem sınırları dışında bir bölgedir. Vakfe ise bir yerde bir süre durmak veya beklemek demektir. Arafat vakfesi önemli ve titizlik gerektiren bir rükündür. Çünkü süre-si içinde Arafat'ta bulunamayanlar o sene hacca yetişememiş olurlar. Arafat vakfesi dışında vaktinde yapılamayan diğer menâsik ise, daha sonra kazâ edilerek veya fidye ödenerek telâfi edilebilir. Hz. Peygamber'in "Hac, Arafat'tan ibarettir" (Tirmizî, "Tefsîr", 3; Ebû Dâvûd, "Menâsik", 57) sözü Arafat vakfesinin önemini belirtmesi yanında, ayrıca, bu vakfeyi kaçırmamak için titizlik gösterilmesi gerektiğini de anlatmaktadır.
a) Vakfenin Geçerli Olmasının Şartları
Vakfenin geçerli (sahih) olabilmesinin iki şartı vardır. 1. Hac için ihramlı olmak, 2. Vakfeyi özel (belirli) yer ve zamanda yapmak. İhram konusu yukarıda anlatıldığı için burada sadece ikinci şart olan "vakfenin belirli yer ve zamanda yapılması" şartı açıklanacaktır.
1. Vakfenin Yeri. Vakfenin yeri, Arafat bölgesidir. Arafat bölgesinin Mekke tarafındaki sınırı, "Urene vadisi"dir. Urene vadisi dışında Arafat bölgesinin her yerinde vakfe yapılabilir. Bu vadi Arafat bölgesinden değildir. Burada bulunan "Nemîre Mescidi"nin kıble (kuzeybatı) tarafından bir kısmı da vakfe yerinin dışında kalmaktadır.
2. Vakfenin Zamanı. Zilhiccenin 9. arefe günü zeval vaktinden yani güneşin tepe meridyeni üzerine geliş vaktinden bayramın ilk günü "fecr-i sâdık" denilen tan yerinin ağarmaya başladığı zamana kadar geçen süredir. Bu konuda mezhepler arasında görüş ayrılığı yoktur. Sadece Hanbelîler'e göre vaktin ilk anı, arefe günü fecr-i sâdık ile başlar. Vakfenin sahih olması için niyet, akıl ve ilim (Arafat'ta bulunduğunu ve vakfe yaptığını bilmek) şart olmadığından, belirtilen süre içinde ister şuurlu, ister şuursuz, ister uykuda, ister uyanık, ister abdestli, ister abdestsiz her ne halde olursa olsun, bir an Arafat sınırları içinde bulunan, hatta oradan geçen kimse vakfeyi yapmış olur.
Hanefîler'e göre arefe günü gündüz Arafat'ta bulunanların, mazeretsiz olarak güneş batmadan önce Arafat'tan ayrılmamaları vâciptir. Mazeretsiz olarak ayrılan kimse, henüz güneş batmadan bu bölgeye tekrar dönerse, bir şey gerekmez; aksi halde ceza (dem) gerekir. Fakat gündüz Arafat'ta bulunmayıp güneş battıktan sonra gelenlere bir ceza gerekmez. Şâfiîler'e göre, güneş batmadan ayrılanlara da ceza gerekmez. Mâlikî mezhebinde ise, gecenin bir cüzünde Arafat'ta bulunmak vakfenin sıhhat şartıdır. Güneş batmadan Arafat'tan ayrılıp bir daha dönmeyen kişinin haccı bâtıl olur. Gündüzün çok az da olsa bir kısmında Arafat'ta bulunmak Mâlikîler'e göre vâciptir. Süresi içinde kısa da olsa bir müddet Arafat'ta bulunamayanlar hacca yetişememiş olurlar. Daha sonraki senelerde yeniden haccetmeleri gerekir.
b) Arafat Vakfesinin Sünnetleri
1. Zilhiccenin 8. terviye gününü arefe gününe bağlayan geceyi Mina'da geçirip, arefe günü sabahı güneş doğduktan sonra Arafat'a hareket etmek.
2. Zeval vaktinden önce Arafat bölgesinde bulunmak ve mümkünse vakfe için gusletmek.
3. Zeval vaktinden sonra öğle namazından önce Nemîre Mescidi'nde hutbe okunması.
4. Öğle ve ikindi namazlarını cem`-i takdîm ile kılmak.
5. Vakfe esnasında abdestli ve kıbleye yönelik bulunmak.
6. Vakfeyi cem`-i takdîm ile kılınan namazdan sonra yapmak.
Vakfe esnasında ayakta durmak oturmaktan, binek üzerinde bulunmak ayakta durmaktan daha faziletlidir.
7. Mümkün olduğu kadar vakfeyi Cebelirahme denilen tepenin yakınında yapmak.
8. Oruçlu olmamak.
9. Gün boyunca telbiye, zikir, tesbih, dua ve istiğfar gibi ibadetleri çokça yapmak. Kendisi, anne ve babası, çocukları ve bütün müslümanlar için dua ve istiğfarda bulunmak.
Cem`-i takdîm: Arefe günü Arafat'ta öğle ve ikindi namazlarının öğle vakti içinde birleştirilerek birlikte kılınması sünnettir. Buna cem`-i takdîm denir.
Ebû Hanîfe'ye göre bu namazların cem`-i takdîm ile kılınabilmesi için; a) Arefe günü hac için ihramlı olarak Arafat'ta bulunmak, b) Mescid-i Nemîre'de cemâat-i kübrâ ile kılmak gerekir. Aksi halde her namaz kendi vaktinde kılınır. Diğer üç mezhep ile Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed'e göre, arefe günü hac için ihramlı olanların Arafat'ta öğle ve ikindi namazlarını, ister Nemîre Mescidi'nde ister çadırlarda, ister cemaatle, ister münferit olarak cem`-i takdîm ile kılmaları sünnettir.
Bu namazlar cem`-i takdîm ile kılınırken ezan okununca önce öğle namazının ilk sünneti kılınır. Sonra ikamet yapılarak öğlenin farzı kılınır. Tekrar ikamet yapılır ve ikindinin farzı kılınır. İkindi namazı için ayrıca ezan okunmaz ve iki farz arasındaki sünnetler kılınmaz. Her iki farzdan sonra telbiye ve teşrik tekbirleri okunur.
B) ZİYARET TAVAFl
Tavaf, "bir şeyin etrafında dolaşmak, dönmek" gibi anlamlara gelir. Terim olarak ise tavaf, Hacerülesved'in bulunduğu köşeden veya hizasından başlayıp, Kâbe'nin etrafında yedi defa dönmektir. Her bir devire "şavt" denir. Yedi şavt bir tavaf olur. Ziyaret tavafı farz olup haccın iki rüknünden biridir. "İfâda tavafı" da denilen bu tavaf yapılmadıkça hac tamam olmaz. Ancak, Arafat vakfesini yaptıktan sonra vefat eden kişi haccının tamamlanmasını vasiyet etmişse, bir "bedene" (sığır veya deve kurbanı) kesilmekle haccı tamamlanır.
a) Tavafın Sahih Olmasının Şartları
1. Tavafın Vaktinde Yapılması
Tavafın hangi vakitten itibaren yapılacağı yani başlangıç vakti önemlidir. Son vakti için bir sınır yoktur, ömrün sonuna kadar herhangi bir vakitte yapılması yeterlidir.
Hanefî ve Mâlikîler'e göre ziyaret tavafının vakti bayramın ilk günü fecr-i sâdıktan itibaren başlar. Şâfiî ve Hanbelîler'e göre ise ziyaret tavafının vakti, arefe günü gece yarısından itibaren başlar. Ziyaret tavafı ilk vaktinden sonra her zaman yapılabilirse de Ebû Hanîfe'ye göre bu tavafın kurban kesme günlerinde, yani bayramın üçüncü günü güneş batıncaya kadar; Mâlikîler'e göre ise zilhiccenin sonuna kadar yapılması vâciptir. Mazeretsiz olarak daha sonraya bırakılırsa ceza (dem) gerekir.
Şâfiî ve Hanbelîler ile Ebû Yûsuf ve İmam Muhammed'e göre ise, ziyaret tavafının bayramın ilk üç gününde yapılması vâcip değil, sünnettir. Mazeretsiz olarak daha sonra yapılması mekruh ise de ceza gerekmez.
Tavafın, bayramın ilk günü yapılması ise daha faziletlidir.
2. Niyet
Niyet, yapılmak istenen bir şeyin bilinmesi ve kalben belirlenmesidir. Ayrıca dille söylenmesi müstehaptır. Tavaf niyeti olmaksızın Kâbe'nin etrafında dolaşmak tavaf sayılmaz. Ancak niyette tavafın türünü yani bu yapılan tavafın kudüm tavafı mı, ziyaret tavafı mı yoksa umre tavafı mı olduğunu tayin etmek gerekmez; mutlak tavafa niyet yeterlidir.
3. Tavafın Mescid-i Haram'ın İçinde, Kâbe'nin Etrafında Yapılması
Kâbe'nin etrafında tavaf yapılan yere "metâf" (tavaf alanı) denir. Tavaf sadece burada yapılmaz. Mescid-i Harâm'ın içinde olmak şartıyla, daha geniş devir yapılarak metâfın dışından, hatta mescidin üst katlarından Kâbe'nin çevresi dolaşılabilir. Fakat Harem-i şerif'in dışından dolaşmak tavaf sayılmaz. Çünkü bu, Kâbe'yi değil, mescidi tavaf olur.
4. Şavtların Çoğunu Yapmış Olmak
Hanefîler'e göre, şavtların çoğunu yani en az dördünü yapmış olmak tavafın geçerlilik şartı olup son üç şavt yapılmayacak olursa, tavaf sahih olur, fakat farz ve vâcip tavaflarda eksik kalan her şavt için ceza gerekir. Diğer üç mezhepte ise, yedi şavtın hepsi rükün olup bütün şavtlar yapılmadığı takdirde tavaf sahih olmaz.
b) Tavafın Vâcipleri
1. Abdestli olmak. Tavaf esnasında abdest bozulursa, abdest alındıktan sonra eksik kalan şavtlar tamamlanabilir.
2. Setr-i avret, yani avret sayılan yerlerin örtülü olması. Setr-i avret, her zaman farzdır. Tavafta vâcip olmasının anlamı, ihlâlinden dolayı ceza gerekmesidir. Avret sayılan uzuvların dörtte biri veya daha çoğu açılırsa ceza gerekir; daha azında ceza gerekmez.
3. Teyâmün, yani Kâbe'yi sol tarafına alıp kendisi Kâbe'nin sağında olacak şekilde yürümek.
4. Tavafa Hacerülesved veya hizasından başlamak.
5. Tavafı, hatîmin dışından dolaşarak yapmak. Çünkü hatîm denilen kısım Kâbe'den sayılır. Hatîmin dışından dolaşmadan yapılan şavtlar iade edilmediği veya hiç değilse eksik kalan kısım hatîmin çevresi dolaşılarak ikmal edilmediği takdirde ceza gerekir.
6. Farz ve vâcip tavafları yedi şavta tamamlamak.
7. Gücü yetenler tavafı yürüyerek yapmak. Yaşlılık, hastalık veya sakatlık sebebiyle yürüyerek tavaf edemeyenler arabaya veya tahtırevana binerek tavaf ederler.
8. Tavaf namazı kılmak. İster farz, ister vâcip, isterse nâfile olsun, her tavaftan sonra iki rek`at tavaf namazı kılmak vâciptir. Kerâhet vakti değilse, tavafın hemen peşinden hiç ara vermeden bu namazı kılmak müstehaptır. Daha sonra kılınsa da eda edilmiş olur. Çünkü bu namaz, haccın veya tavafın vâciplerinden değil, vitir namazı gibi müstakil bir vâciptir. Bu sebeple terki hac cinayeti sayılmaz ve bir ceza gerekmez.
Arada tavaf namazını kılmadan peş peşe tavaf yapmak ise mekruhtur.
Tavaf namazını "makam-ı İbrâhim"in arkasında kılmak müstehaptır. Orada yer bulunmazsa, mescidin içinde uygun olan başka bir yerde kılınır. Harem bölgesi dışında kılmak ise mekruhtur. İhram namazında olduğu gibi, bu namazın da ilk rek`atında Kâfirûn, ikinci rek`atında İhlâs sûrelerinin okunması müstehaptır. Tavaf için kerâhet vakti yoktur. Ancak, Hanefîler'e göre, tavaf namazı farz ve vâcip namazların kılınması mekruh olan üç vakit dışında, sabah ve ikindi namazlarının farzları eda edildikten sonra da kılınmaz. Şâfiî mezhebinde ise kerâhet vaktinde tamamlanan tavafla ilgili tavaf namazı o anda kılınabilir.
Yukarıda sayılanlardan ilk altısı sadece Hanefîler'e göre vâciptir. Diğer üç mezhepte bunlar tavafın sıhhat şartı olduğundan, herhangi birinin eksik kalması halinde tavaf sahih olmaz ve iade edilmesi gerekir. Son ikisi yani tavaf namazı ve tavafın yürüyerek yapılması, Hanefî ve Mâlikîler'e göre vâcip, Şâfiî ve Hanbelîler'e göre ise sünnettir.
Tavafın vâciplerinden biri mazeretsiz terkedilirse ceza gerekir, fakat tavaf sahih olur. Tavaf yeniden yapılırsa ceza düşer.
c) Tavafın Sünnetleri
1. Necâsetten tahâret. Bedende, ihramda veya elbisede namaza engel pislik bulunmaması.
2. Tavafa başlarken, Hacerülesved'e veya hizasına, Rüknülyemânî yönünden gelmek.
3. Tavafa başlarken ve her şavtın sonunda Hacerülesved'i istilâm etmek.
İstilâm, Hacerülesved'i selâmlamak demektir. İstilâm için Hacerülesved'e dönülüp namaza durur gibi eller kulaklar hizasına kaldırılıp "Bismillâhi Allahüekber" denilerek üzerine konur ve eller arasından Hacerülesved öpülür. İzdiham sebebiyle Hacerülesved'e yaklaşılamadığı durumlarda, başkalarına rahatsızlık vermemek için uzaktan avuçların içi Kâbe'ye çevrilerek eller kulaklar hizasına kadar kaldırılıp "Bismillâhi Allahüekber" denilerek, karşıdan işaretle selâmlanır ve sağ elin içi öpülür. Hacerülesved uzaktan istilâm edilirken karşısında durulup beklenmez, yürümeye devam edilir.
Tavafın her şavtında Rüknülyemânî'nin de istilâm edilmesi müstehaptır.
4. Ardından sa`y yapılacak tavafların ilk üç şavtında erkeklerin remel yapması. Remel, tavafta kısa adımlarla koşarak ve omuzları silkerek çalımlı ve çabuk yürümektir. Remel sadece sonunda sa`y yapılacak tavaflarda yapılır. Kadınlar remel yapmazlar.
5. Remel yapılması gereken tavaflarda erkeklerin ıztıbâ` yapması.
lztıbâ`, ridânın yani ihramın vücudun belden yukarısını örten parçasının bir ucunu sağ kolun altından geçirip, sol omuz üzerine atarak sağ kolu ve omuzu ridânın dışında bırakmaktır. Remel yapılması gereken tavafların bütün şavtlarında ıztıbâ` sünnettir. Tavaf bitince omuz örtülür, tavaf namazı omuz örtülmüş olarak kılınır. Remel yapılan tavaflar dışında, başka zamanlarda ıztıbâ` mekruhtur.
6. Muvâlât yani tavafın bütün şavtlarını ara vermeden peş peşe yapmak.
Tavaf esnasında farz namaz için ikamet yapılması veya abdestin bozulması gibi, tavafa devam etmeyi engelleyen bir durum ortaya çıkarsa, tavaf olduğu yerde bırakılır, kalan kısmı sonra tamamlanır.
7. Erkeklerin mümkün olduğu kadar Kâbe'ye yakın; kadınların ise erkekler arasına karışıp sıkışmayacak bir uzaklıktan tavaf etmeleri.
Tavafın sünnetlerinin mazeretsiz terki mekruhtur. Sünnetlerin terkedilmesi durumunda maddî bir ceza gerekmez.
d) Tavafın Yapılışı
Hangi tavaf yapılacaksa ona niyet edilerek, Rüknülyemânî cihetinden Hacerülesved hizasına gelinir. Tekbir ve tehlîl getirilerek Hacerülesved öpüldükten veya karşıdan selâmlandıktan (istilâm) sonra, dua okuyarak tavafa başlanır.
Hatîmin dışından dolaşılarak ve her şavtta hizalarına gelindikçe Rüknülyemânî ve Hacerülesved istilâm edilerek yedi şavt tamamlanır. Rüknülırâký ve Rüknüşşâmî'de istilâm yoktur. Tavaf tamamlanınca mümkünse makam-ı İbrâhim'in arkasında, orada yer yoksa uygun bir yerde tavaf namazı kılınıp dua edilir.
e) Tavaf Çeşitleri
Ziyaret tavafından başka, hacla ilgili olan ve olmayan farz, vâcip, sünnet ve nâfile başka tavaflar da vardır. Ancak hepsinin sıhhat şartları, vâcipleri, sünnetleri ve yapılış şekli aynıdır.
Hacla ilgili olarak "kudüm tavafı", "ziyaret tavafı" ve "vedâ tavafı" olmak üzere üç tavaf vardır. Umrede yapılan tavafa ise umre tavafı denir. Bunlar ilgili yerlerde açıklanmıştır. Hac ve umre ile ilgili olmayan diğer tavaflar ise şunlardır:
1. Nezir Tavafı. Tavaf etmeyi adayan kişinin, nezrini yerine getirmesi vâciptir. Bunun için zaman belirlenmişse, belirlenen zamanda, zaman tayini yapılmamışsa uygun bir zamanda adanmış olan tavaf yerine getirilir.
2. Tahiyyetü'l-mescid Tavafı. Bir mescide girildiğinde kılınması sünnet olan tahiyyetü'l-mescid yerine, Mescid-i Harâm'a her girildiğinde hürmeten ve mescidi selâmlamak için bir tavaf yapmak müstehaptır. Buna selâmlama tavafı anlamında tahiyyetü'l-mescid tavafı denir. Hac veya umre gereği yapılacak olan tavaf bunun yerini tutar.
3. Tatavvu Tavafı. Mekke'de bulunulan süre içinde hac ve umre ile ilgili olarak yapılan tavaflar dışında, fırsat buldukça yapılan nâfile tavaflardır. Diğer ibadetler gibi, başlanılmış olan nâfile bir tafavın bitirilmesi de vâcip olur. Uzak yerlerden gelmiş olan kimselerin nâfile tavaf yapmaları, Mescid-i Harâm'da nâfile namaz kılmalarından efdaldir. Hac mevsimi dışında Mekkeliler için de hüküm aynıdır.